En son 1985 Yılında futbol oynadığımı hatırlıyorum.25 Yıl aradan sonra futbol oynamak….
Geçen hafta kaç dakika dayanabilirim diye korkarak çıktığım ilk hafta maçını düşe kalka da olsa tamamlayabilmiştim.
Bu hafta daha rahat,daha keyifli olacağı düşüncesi ile daha iştahlı bir şekilde çıkmıştım sahaya…Bu iştah ısınmadan topa vurma gafletine dönüşünce olan olmuş ve daha maç başlamadan kendi kendini sakatlayan 2.futbolcu olarak tarihe geçmiştim.(Bu ünvanı alan 1.Futbolcunun kim olduğu ısrar dozunuza göre ilerleyen zamanlarda açıklanacaktır.)
Bu talihsiz sakatlık beni saha kenarına itmişti ama yıllardır izlemediğim kadar keyifli bir maç izleme şansını yakalamıştım.
Saha kanarından bakıldığında Romen ağır sıklet güreş takımı,yada Bulgar ağır sıklet halter takımı antrenman programına renk katmak için halı saha maçı yapıyor izlenimi veriyordu…
Sahadakilerin çoğunun adını bilmiyorum ama bildiklerimden bahsetmek bile bu yazının sayfalarca olmasına yetecek galiba…
Yalçın ATAY’ın enerjisinin farkındaydım fırsat buldukça koştuğunu ve bol bol yürüdüğünü biliyordum ama bu derece olduğunu bilmiyordum açıkçası,maç boyunca 1 dakika dur arkadaş… Av.İsmail bey ve karşı takımda oynayan İsmail beyin ağabeyi olduğunu öğrendiğim arkadaş onlarda en az Yalçın kadar koştular.
Yılmaz Fındık enteresan bir oyuncu top yanından geçiyor adam oralı değil..olsun bir sonraki otobüse bineriz düşüncesi içinde olan rahat yolcular gibi…Her hafta site üzerinden takımları ilan edip ayrıca SMS ile bilgi vermesi,bu birlikteliğin sürmesi için harcadığı emek futbolculuğundaki yetersizliği gölgeleyen cinsten….
Adaşım Tamer… 1 Metrekarelik alanda nasıl futbol oynanır dersi veren bir oyun tarzı var.O kilo ve yaşa göre süper denebilir.
Aycan bey…. Saha içinde ayaklarına hakim ender oyunculardan biri…Adını bilemediğim karşı takımın defasında oynayıp istisnasız her atağı kesen kır saçlı arkadaşı da alkışlamak lazım.
Erhan hoca ve maçın bir bölümünde sakatlanıp kenarda ayağına buz tedavisi uygulayan arkadaş..bu ne hırs be abicim ….her topa vurmak zorunda mısınız..Yılmaz’dan kurs almanız lazım sizin…
Maçta siz yendiniz biz yendik muhabbeti pek fazla olmamakla beraber anlık hırslar gözlenebiliyor.
Maçın en güzel golü Tamer CENGİZ’in kendi kalesine attığı goldü diye düşünüyorum.
Umarım Gelecek hafta ayağım iyileşir ve aranızda olurum.
Sevgilerimle
Tamer SERHATLİ