3.GELENEKSEL BULUŞMAMIZ  (ERİKLİ)

20-21 Haziran 2009 tarihli 3.Buluşmamız büyük bir katılım ile gerçekleşti.Hayri baba bir organizasyona geleneksel diyebilmek için en az 3 defa gerçekleşmelidir der..O halde bizde buluşmalarımıza geleneksel diyebiliriz.

Öncelikle bu buluşmamızın organizasyonuna büyük emek harcayan değerli dostumuz Mustafa Pehlivanoğlu ve değerli eşi Emel Pehlivanoğlu’na yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.Emel’in giriştiği  bir işin en iyisini , en güzelini yapabilmek için gerekli çabayı göstereceğini tahmin etmek çok zor değil.Ama ben  Mustafa’nın bu organizasyon için bu kadar çok kafa yoracağını bu kadar çok çaba harcayacağını hiç tahmin etmezdim. Organizasyon aşamasında Mustafa ile hayatım boyunca konuşmadığım kadar çok telefon ile konuştum.Her seferinde şunu aradım bunu aradım hotel Keşan’da olsun Erikli’de olsun piknik yerine gidip bakıcam su var  mı tuvalet var mı…. köfteyi Uzunköprü’den aldıralım sucuk geçen yıl olduğu gibi Hayri Karıştırandan alsın..Aman ne detaylar..Adam orada yenecek ekmekler için bile kafa yordu ..Ekmek arası yaparız büyük ekmek olmaz küçük ekmek almalıyız gibi….Mustafa’nın  olur,düzelir,yoluna girer,rahat olun gibi her şeye  geniş geniş büyük bir rahatlık içinde bakan yapısı ile organizasyon aşamasındaki yapısı arasındaki dağlar gibi fark….

3.Geleneksel buluşmamızın 1. günündeki pikniğin son bölümünde alkol sınırlarının zorlanmasından kaynaklanan gecikmeden dolayı Piknik alanından hava karardıktan sonra ayrılmak durumunda kalmamız zaten bölgeyi tanımayan bizlerin alkollü ve  gece şartlarında araç kullanmaları eşlerimizi ve çocuklarımızı tedirgin etti.Hele araç kullanmayacak hale gelene kadar sınırları zorlayanlar konusunda ayrı bir yazı dizisi hazırlanabilir diye düşünüyorum.

Birinci günün sonundaki gecenin beraberce geçirilememesinin dışında olumsuz bir durumun yaşanmadığı genel olarak keyifli geçti diyebiliriz.

Ve  İkinci gün….

İkinci günde o dağ yollarında arabalarımızın altı vura vura bana göre 70 km yol gittik..Mustafa 7 Km  olduğunu iddia ediyor …Arabamın her altının vuruşunda Mustafa’nın kulaklarını çınlattım.O yollardan yolculuk yapmaktan herkes şikayetçiydi ama ağız birliği etmişçesine hepsi aynı şeyi söylüyordu.BU KEŞAN’DA NE GÜZEL YERLER VARMIŞ..

Bunu duyduktan sonra Mustafa’nın seçtiği yolun yanlış olduğunu söylemek doğru olmaz.

2.Günde yaşanan tek sıkıntı sabahtan çocuklara gün boyunca  denize girebileceksiniz dedikten sonra ilk duraklama yerimizde çocukların denize girmeleri çok uygun olduğu halde orada az durup bir sonraki duraklama yerinde denize girersiniz diyerek yola devam edip ikinci duraklama yerinin denize girmeye elverişli olmayışı ve çocukların biz denize giremeyecekmiyiz diye sızlanmaya başlaması,biraz daha büyüklerin madem denize giremeyecektik sabahtan beri niye mayo ile dolaştırıyonuz bizi diye kafa tutmaları sonrası ZORRO nun işe el koyup Biz buraya çocuklar için geldik O halde Balık Restoran programını iptal edip geriye dönelim çocuklar denize girsin diyerek programın son bölümünün planlandığı gibi yürümemesiydi.

Bir bölüm planlandığı gibi Balık restorana devam etti,Bir bölüm Çocukların istekleri doğrultusunda geriye dönerek çocukların denize girmesini sağladı.Ardından Mustafa’nın MÜTHİŞ bahçesinde SUCUK EKMEK PARTİSİ ÇAY KAHVE ve ayrılış…

Sonuç : Emel ve Mustafa çiftine tekrar teşekkür ediyorum.Bu birlikteliklerin daha uzun yıllar devam etmesi en büyük dileğim..Ancak öyle sanıyorum ki bu birlikteliklerin sohbet etmek hasret gidermek çocukların tanışıp kaynaşması daha çok çocukların eğlenmesi amaç  ve çizgisinden her yıl biraz daha uzaklaşıyor olması ciddi anlamda düşünülüp tartışılması gereken HASSAS  BİR DURUM diye düşünüyorum.

Sevgilerimle..

Yılmaz FINDIK

Not : www.edirne84.com web sitemiz çok kısa bir süre içinde yayın hayatına yeniden başlayacak.Gezide çektiğiniz fotoğraflarınızı yilmazfindik@acikgoz.com veya yilmazfindik@turmob.org.tr adresime gönderin.